Sayfalar
Blog Archive
-
▼
2014
(50)
-
▼
Ağustos
(9)
- Manisa Rezaleti... ( Fenerbahçe:3- Galatasaray:2 )
- 2014-2015 Snooker Takvimi...
- Tur Emirates'e Kaldı... (Beşiktaş:0 - Arsenal:0)
- Lanet Sürüyor, Kazanan Yine Manchester City... ( ...
- Liverpool Evinde Sallandı, Düşmedi... ( Liverpool...
- Topçular Son Nefeste... ( Arsenal:2 - Crystal Pal...
- 3 Maç Aradan Sonra Tottenham... ( WestHam United:...
- Old Trafford'da Kırmızı Şeytanlar Kayıp... ( Manc...
- Avrupa Süper Kupası Real Madrid'in... ( Real Madr...
-
▼
Ağustos
(9)
Blogger tarafından desteklenmektedir.
26 Ağustos 2014 Salı
Manisa Rezaleti... ( Fenerbahçe:3- Galatasaray:2 )
08:23 | Gönderen
Unknown |
Kaydı Düzenle
Çok zevkli bir maç, kıran kırana bir mücadele, büyüleyici taraftarlar, atılan güzel goller, yıldız isimler ve adına yakışır bir derbi... Siz Manisa'daki maçtan mı bahsettiğimi sandınız? Halbuki ben aynı saatlerde oynanan Manchester City-Liverpool mücadelesinden söz ediyordum. Eğer Manisa'daki rezalet yerine bu maçı izlemiş olsaydınız; bütün bu sözünü ettiğim güzellikleri görmüş olacaktınız. Maalesef bende Manisa rezaletini izlemiş olup, pişman olanlardanım. Bu sefer farklı olacağını düşünmüştük; ne büyük aptallık! Maçın Süper Kupa dışında bir diğer anlamı da hasılatın Soma'ya bağışlanacak olmasıydı. Maç esnasında hem kaybettiğimiz büyük spor adamı Süleyman Seba; hem de Soma'da kaybettiğimiz 301 vatandaşımız için saygı bekledik; cevabımızı aldık! Maç başlamadan taraftarlar stada doluşmuştu. Her zamanki gibi takımlarını desteklemek yerine rakiplerine küfür ediyorlardı. Prandelli, türkçe bilmediği için bunu tezahürat sanmış ama adamda haklı... O kadar yaratıcı besteler vardı ki içlerinde; türkçe bilen bir insan bile zor anladı. Futbolcular son yıllarda görmeye alıştığımız gerginlikten uzaktı. Tam her şey yolunda gidiyor derken; kale arkasında bulunan ve kendini Galatasaraylı sanan bir grup varlık Volkan'ın bulunduğu kaleye su şişeleri atmaya başladı. E tabi ellerindeki şişeler bitince de domates, şarj aleti ve yanıcı aletleri... Buna karşılıkta fazla gecikmedi. Diğer kale arkasındaki Fenerbahçeli olduğunu iddia eden varlıklarda ellerine geçen her şeyi Muslera'nın bulunduğu kaleye doğru atmaya başladılar. Maç dakikalarca durdu. Yaşanan bu olaylar sahadaki oyuncularıda germeye başladı. Her iki takım uzatmalarda dahil gol bulamadı ve penaltı atışlarına geçildi. İşte gerginliğin patlak verdiği sahne tamda burda yaşandı. Takımının 3. penaltısını kullanmak için Melo topun başına geldi ancak vuruşu dışarı gitti. Bunun üzerine Volkan; sanki penaltılar bitmiş ve takımı kazanmış gibi havalara uçmaya başladı. En sonunda da Melo'nun üzerine sıçradı. Oyuncular; hakem olduğu sadece diploma yoluyla tescillenmiş arkadaş tarafından ayrıldı. Sonuçta maçı ve kupayı kazanan Fenerbahçe oldu. Maç öncesinde yapılan "Bu kupanın kazananı Soma olacak" yorumu ise yerini "Anılarına saygısızlık edildi" yorumuna bıraktı. Özellikle maç sonrası Volkan'ın yaptığı açıklama yenilir yutulur cinsten değildi. "Belediye gereksiz sokak köpeklerini zehirlesin yoksa o işte bana kalacak" diyen Volkan'ın kimi işaret ettiği oldukça belli olsa da; hayvan haklarını koruyan derneklerin kendisine dava açması işten bile değil. Bunun dışında bir kişiye böylesine hakaret etmekte milli takım seviyesindeki bir isme yakışmadı. Burda Melo'yu savunacak halim yok elbette ancak bu harekette Volkan'ın ilk vukuatı değil maalesef. Bu yaptığı açıklama ve hareketten sonra kendisine disiplin kurulu tarafından gelecek ceza kapıda. Bunun dışında Fenerbahçe kulübünün de sözde takım kaptanlığı yapan oyuncusunu en ağır şekilde cezalandırması gerekli. Volkan, kişiliğini ve oyunculuğunu her zaman takdir ettiğim ve sevdiğim bir oyuncu olsa da; bu yaşananlar karşısında bende dahil herkesin tutumu fazlasıyla katı ve net olmak zorundadır. Gelelim maça... Fenerbahçe oyunun hakimi olan taraftı ve sezona hazır bir görüntü çizdi. Galatasaray ise başta forvet olmak üzere en az 2 transfer yapmalı, eğer şampiyonluğa oynamak istiyorsa...
Etiketler:
Futbol
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder