Blogger tarafından desteklenmektedir.
5 Mart 2014 Çarşamba

2014 Galler Açık Snooker Şampiyonası Sona Erdi

  Bir snooker haftasını daha geride bıraktık.Dünya Şampiyonası yaklaşırken oyuncuların son durumlarının değerlendirilebileceği önemli turnuvalardan biri olan Galler Açık'ın şampiyonu;hiç kuşkusuz turnuvaya damgasını vuran Ronnie O'Sullivan oldu.
  Turnuva öncekilerin aksine bir değişiklikle başladı.Katılımcı sayısı 64'ten 128'e yükseltildi ve maç sayısı artmış oldu.İlk turda favoriler rakiplerini geçerken zorlanmadı ancak bu oyuncular kendi oyunlarından memnun kalmadıklarını açıklamışlardı.Özellikle Ronnie O'Sullivan kendini çok acımasızca eleştirmişti."Paslanmışım" diyen Ronnie,oyununu keskinleştirmek
için kısa zamanı olduğunu ifade etmişti.


Ronnie O'Sullivan:
Büyük şampiyon,büyük usta...Oyun tarihinin en doğal yetenekli oyuncusu ve bende dahil olmak üzere birçoklarına göre oyun tarihinin en büyük oyuncusu..."Roket" lakaplı İngiliz oyuncu Galler Açık'ında tozunu attı.38 yaşındaki isim,ilk turlarda kendi oyunundan memnun kalmasa da,son 16 turundan itibaren gerçek performansını göstermeye başladı.Çeyrek finalde ezeli rakibi John Higgins'i 5-1 ile saf dışı bırakan Roket,yarı finalde ise 2013 Dünya Şampiyonası finalinde karşılaştığı ve yendiği rakibini bu kez 6-2 ile geçti.Finalde ise çok formda olan Ding Junhui'yi adeta sindirdi.Kusursuz oyunuyla durumu 8-3'e getiren Ronnie'ye şampiyonluk için 1 frame daha yeterli olacaktı ama o daha da fazlasını yaptı.Son framede kariyerinin 12. maksimum serisine (147) ulaşan Roket,bu alandada Stephen Hendry'i geride bıraktı ve yeni rekorun sahibi oldu.26. sıralama turnuvası şampiyonluğunu elde eden Ronnie,gözünü 36 sıralama turnuvası şampiyonluğu bulunan Hendry'nin rekoruna çevirdi.Maçtan sonraki açıklamalarda Ding:"Hayatımda gördüğüm en güzel 147 idi.O istediği zaman 147 yapabilir.Çocukluğumdan beri Ronnie'yi izliyorum ve hala ondan çok şey öğreniyorum."dedi.Roket ise çok mutlu olduğunu ve Newport'da bulunmaktan çok keyif aldığını söyledi.Yaptığı 12. 147 ile ilgili olarak ise "Canım Hendry'nin rekorunu kırmak istedi ve kırdım." demekle yetindi.Nisan ayındaki Dünya Şampiyonasına kadar hiçbir turnuvaya katılmayacak olan Ronnie'nin hedefi,7 dünya şampiyonluğu bulunan Stephen Hendry'nin bu rekorunuda tarihe gömmek.Dünya Şampiyonası'na kadar dinleneceğini ve motive olmaya çalışacağını söyleyen 5 kez dünya şampiyonu Ronnie'nin,bu rekoru da kırması şimdilik muhtemel görünüyor.


  Ding Junhui:
Ronnie O'Sullivan'dan sonra oyun tarihinin en doğal yetenekli oyuncusu olarak kabul ediliyor.Galler'e gelmeden önce 4 masters şampiyonluğuyla rekor kıran ve buraya favorilerden biri olarak gelen Ding,beklenildiği gibi finale kadar zorlanmadan yükselmeyi başardı.Finalde rakibi Ronnie idi ve oynadıkları 10 maçta Ding yalnızca 2 galibiyete sahipti.Zaten mental olarak en zayıf oyunculardan biri olan Ding , Roket'e karşı oynadığı maçların kötü karnesinin yarattığı baskı ve Ronnie'nin herzamanki gibi mükemmel oyununa 9-3 ile boyun eğdi.



Neil Robertson:
Dünya 1 numarası Neil,hiç kuşkusuz favorierden bir tanesiydi.Ancak Avustralyalı oyuncu 3. turda eski dünya şampiyonlarından Mark Williams'a kaybetti.Önceki 2 maçında Haotian'ı 4-1 ve McLeod'u 4-0 ile geçen Neil, Williams'a 4-3'le kaybetti.Turnuvaya 3. turda veda eden Neil , oynadığı 3 maçtada oyununu tam olarak sergileyemedi.















Mark Selby:
Bir başka favori ise dünya 2 numarası Mark Selby idi.Çeyrek finalde Selby,karşılaştığı Joe Perry'e 5-1'le yenildi.Bu ağır yenilginin nedeni Mark'ın 3 aydır süregelen düşük formuydu.Kendi gibi boğucu bir savunma oyunu benimseyen aynı zamanda seri üretiminde de zorlanan Perry gibi bir rakibe kaybetmiş olması gerçekten büyük hayal kırıklığı oldu.Halbuki çeyrek finale gelene kadar oynadığı 4 maçta yalnızca 2 frame kaybetmişti.




Stephen Maguire:
Bu turnuvanın son şampiyonu olarak buraya çok formda gelmişti.Snooker'daki en sinirli ve agresif oyuncuların başında gelen Maguire,3. turda Pagett'ı 4-0'la geçerken çok etkili bir oyun sergilemişti.Son 16 turunda ise rakibi;geleceğin en büyük oyuncularından biri olabilecek Joel Walker'dı.Çekişmeli geçen maçın karar frame'nde Maguire, 19 yaşındaki genç yetenek Walker'a 4-3'le mağlup oldu ve turnuvaya veda etti.




Judd Trump:
Judd ise bu turnuvada pek bir varlık gösteremedi.Oyun stilinde değişime gitmesi ve şuanda oyununun evrim aşamasında olması nedeniyle bu kabul edilebilir bir düşüş.Son 16'ya gelene kadar 4 frame kaybetmesine rağmen oynadığı oyunla hayal kırıklığı yarattı.Son 16'daki en yüksek profilli maçta John Higgins ile karşılaştı ve 4-3'le mağlup oldu.Bu maçtada oyununu sergileyemeyen Judd'la ilgili konuşulan tek şey ;3 bin dolarlık özel tasarım ayakkabılarıydı.Şimdiden 2 Ferrari değiştiren Judd'ın özel hayatındaki lüks düşkünlüğü oyununun önüne geçmiş durumda.












Shaun Murphy:
Geçtiğimiz ay,uzun bir aradan sonra turnuva kazanan Murphy,Galler'e çok moralli ve formda gelmişti.Verdiği kiloların oyununa kattığı pozitiflik gözlerden kaçmamasına rağmen,Galler Açık'da aradığını bulamadı.3. turda Liang Wenbo'ya 4-3'le kaybederek turnuvaya erken sayılabilecek bir yerde veda etti.

















Barry Hawkins:
2013 Dünya Şampiyonası'nda final oynadıktan sonra dünya 4 numaralığına kadar yükselen Hawkins,bütün dikkatleri üstüne çekmişti.Korkusuz oyun stiliyle taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazanan Hawkins,bu turnuvada da sürpriz yapabileceğini başarılı bir oyunla yarı finale kadar gelerek gösterdi.Ancak yarı finalde rakibi,2013'te dünya şampiyonluğunu kaybettiği Ronnie idi ve 6-2'lik sonuçla bir kez daha masadan boynu bükük ayrıldı.




 Stuart Bingham:
Bingham ise bütün turnuvalarda her türlü oyuncuya sıkıntı çıkarabilecek bir isim.Dünya 6 numarası 3. turda M.Holt'u geçerek izleyenlerin takdirini kazandı.Ancak son 16'da rakibi Perry'e karar frame'nde 4-3'le kaybederek turnuvanın dışında kaldı.








Marco Fu:
Kariyerindeki zirve olan dünya 7 numaralığına yükseldikten sonra,hiç kuşkusuz kendisinden daha fazla şey beklenmeye başlandı.3. turda G.Dott'ı 4-2 ve son 16'da M.Williams'ı 4-2 ile geçerek bu beklentilere karşılık verdi.Çeyrek finalde ise B.Hawkins'e 5-0 gibi yıkıcı bir mağlubiyetle yenildi ve turnuvaya veda etti.









John Higgins:
Eski şampiyonlardan Higgins ise herkesi şaşırttı.Son zamanlarda düşüş içerisinde olan John turnuvaya çok keskin bir oyunla başladı.Son 16'ya gelene kadar oynadığı 3 maçıda 4-0 ile frame bile vermeden geçmeyi başardı.Son 16'da ise yeni neslin en önemli temsilcilerinden Judd Trump'ı karar frame'nde 4-3'le geçerek çeyrek finalde ezeli rakibi Ronnie'nin rakibi oldu.Roket karşısında fazla bir varlık gösteremedi ve 5-1'le turnuvaya veda etti.






-Turnuvada Öne Çıkanlar:
Bu isimlerin dışında turnuvada etkili olan bazı oyuncular oldu.19 yaşındaki Joel Walker'ın Maguire'ı eleyerek çeyrek finale çıkması,onun adına büyük bir başarı ve bizim adımıza heyecan verici bir durum oldu.J.Perry'nin 3. turda Stevens,son 16'da Bingham ve çeyrek finalde Mark Selby gibi yüksek profilli oyuncuları saf dışı bırakarak yarı finale yükselmesi kuşkusuz turnuvanın en dikkat çekici sürprizlerinden biriydi.Judd'ın yakın arkadaşı olan ve aynı neslin oyuncusu olduğu J.Lisowski ise sürprizin kıyısından döndü.Göze hoş gelen atak oyunuyla dikkat çekti.L.Wenbo ise formda bir Murphy'i mağlup ederek dikkatleri üzerine çekmişti.

0 yorum: