Blogger tarafından desteklenmektedir.
29 Haziran 2014 Pazar

Robben'in Ruhu Portakallara Yetti... ( Hollanda:2- Meksika:1 )

   Van Gaal'in maça çıkardığı kadro yine rakibe göre dizayn edilmişti. Kuyt sol bekte, turnuvada ilk kez forma giyen Verhaegh ise sağ bekte mücadeleye başladı. Meksika'da ise orta alanda Vazquez'in yokluğunda mücadele gücünün düşüp düşmeyeceği merak konusuydu. Hollanda ilk yarıda adeta topu oynaması için Meksika'ya verdi. Orta saha hakimiyeti ve hücum girişimleri Herrera'nın önderliğinde ilerledi. Bu gelişen hücumlarda da Hollanda kalecisi Cillessen başarılıydı. Benim pekte tarzını beğenmediğim ve kalede de fazla güven veremeyen Cillissen'in turnuva başından beri 1. kaleci tercihi olması tartışmaya her zaman açık. Zira arkasında Vorm ve Krul hatta kadroya bile çağırılmayan Stekelenburg var. Her şeye rağmen kritik anlarda takımını oyunda tutmayı başardı Ajax'lı kaleci. Buna rağmen Hollanda'da dişe dokunur performansı gösteren isim her zamanki gibi Robben oldu. Sağ kanadı hiç kullanamayan, Kuyt'ın sol kanattan yapabilecekleri ve Robben'in bireysel oyununa bağlı hücum tarzları; Meksika savunmasının ekmeğine yağ sürdü. Maçın 2. yarısına adeta golle "merhaba" diyen Meksika skorda öne geçmeyi başardı ki bu gol Dos Santos'un bu sezonki müthiş formunun bir yansıması gibiydi. Golden sonra Van Gaal oyuncu değişikliklerine başvurdu. Depay sol kanada takviye edildi ve Kuyt sağ tarafa geçti. Bu zamandan sonra sağ taraf iyiden iyiye işlemeye başladı. Sağ-sol hücum dengesini tutturan portakalların tek etkisiz bölgesi pivot santrafor kalmıştı ki Huntelaar oyuna dahil oldu. Turnuva başından beri Van Gaal onu oynatmamıştı. Hatta Van Persie'nin cezalı olduğu maçta dahil... Maçın son dakikalarında Huntelaar'ın kornerden kafayla indirdiği topta tanıdık bir isim Snejder kusursuz bir vuruşla topu ağlara gönderdi. Yediği golle neye uğradığını şaşıran Meksika ise Dos Santos'u oyundan çıkarmış, hücumu 2. plana atmış ve geriye yaslanmış durumdaydı. 90+2. dakikada ise maçın yıldızı Robben'in kazandırdığı penaltıda golü yapan Huntelaar; turu getirdi. Turnuvanın en iyi takım oyununu yansıtan ekiplerinden biri olan Meksika'nın bu şekilde elenmesi her ne kadar üzücü olsa da; müthiş mücadeleleriyle oynadıkları 4 maçla akıllarda kalacaklardır. Teknik direktörleri Miguel Herrera'nın saha kenarındaki tutkusu, oyuncuların saha içindeki kazanma isteği ve ruhları... Bu maçta turnuvanın en iyi bireysel performanslarından birine de şahit olduk. Hector Herrera oynadığı oyunla büyük bir alkışı hak etti. Dos Santos'un bulduğu gol izlenmeye değerdi. Meksika kalecisi Ochoa ise turnuva genelinde olduğu gibi yine "şanslı" bir günündeydi. Hollanda cephesinde ise Robben'in turnuva başından beri oynadığı bu oyun takdire şayan. Tek başına takımını ayakta tutmaya çalıştı ve hücumları adeta tek başına sürükledi. Ayrıca Van Gaal'in bu despot tavrından artık uzaklaşması gerekiyor. Bu takım rakibe göre oyun oynayacak kadar düşük kalitede bir takım değil. Sahaya her çıktığında kendi oyununa konsantre olmalı ve Kuyt'ı bir daha asla sol bekte oynatmamalı...

0 yorum: