Sayfalar
Blog Archive
-
▼
2014
(50)
-
▼
Temmuz
(9)
- 2014 Dünya Kupası Şampiyonu ALMANYA... ( Almanya:...
- Sert Bir "Formalite" Maçı, Dünya 3.sü Hollanda... ...
- Sıkıcı Maçta Arjantin Final Biletini Kaptı... ( H...
- Dev Fark... Panzerler Brezilyalılara Sambayı Zehir...
- Geç Oldu, Güç Oldu Ama Kazanan Hollanda Oldu... (...
- Tagoculardan Rüya Finale İlk Adım... ( Arjantin:1...
- James Eve, Brezilya Yarı Finale... ( Brezilya:2- ...
- Hummels Attı, Almanya Turladı... ( Almanya:1- Fra...
- Topallaya Topallaya Arjantin... ( Arjantin:1- İsv...
-
▼
Temmuz
(9)
Blogger tarafından desteklenmektedir.
5 Temmuz 2014 Cumartesi
Geç Oldu, Güç Oldu Ama Kazanan Hollanda Oldu... ( Hollanda:4- Kosta Rika:3 )
16:40 | Gönderen
Unknown |
Kaydı Düzenle
Nefes kesici bu maçtan sonra ne yazacağıma, anlatmaya nereden başlayacağıma karar veremiyorum. Turnuvanın en güzel 2-3 maçından birini geride bıraktık ki bana göre bu kupadaki açık ara en iyi maçtı. Van Gaal maça Depay ile başladı. Sonradan oyuna girmesine alıştığımız genç oyuncunun yanında ise sakat De Jong'un yerine oynayan Wijnaldum vardı. Kosta Rika'da ise Duarte'nin cezasından dolayı oynayamıyor olması büyük eksiklikti. İlk yarıda etkili olan taraf Hollanda oldu. Sağ kanattan Kuyt, sol kanattan Memphis, ceza alanı çevresinden şutları ve paslarıyla Snejder ve dolanarak oynayan Robben'in yarattığı pozisyonlarla etkili olan portakallar; aradığı golü bulamadı ya da bir başka deyişle Kosta Rika kalecisi Navas izin vermedi. Kosta Rika'nın ise maçtaki önceliği gol yememekti. Öndeki 3 oyuncusu (Bolanos, Ruiz, Campbell) aralarında güzel paslaştı. Bazı duran top organizasyonları sonucu gol pozisyonları da yakalayan Kosta Rika; bunlardan eli boş döndü.
2. yarı sanki oyun yine kaldığı yerden devam etti. Hollanda'nın Robben'le geliştirdiği hızlı ataklar, savunma arkasına Van Persie'ye atılan toplar... Kosta Rika ise ara sıra yetenekli oyuncularıyla gelip tehlike yaratmaya çalıştı. Özellikle Gamboa'nın sağ kanattan bindirmeleri oldukça etkili oldu. Bu yarıda sarı kartların sayısı hızla arttı çünkü Kosta Rikalılar rakibini ancak böyle durdurabildi, en azından yavaşlatabildi. 90+3. dakikada Hollanda'nın yakaladığı net pozisyonda ise olay artık Navas'dan çıkmış,meleklere taşınmıştı. Her iki takımda gol bulamayınca maç uzatmalara taşındı.
Maç boyunca fazlasıyla riskli ofsayt taktiğini ders niteliğinde uygulayan Kosta Rika; uzatmalarda da buna devam etti. Maç boyunca Hollanda'yı 11 kere ofsayta düşürmeyi başardılar. Özellikle uzatmaların 2. yarısında Hollanda rakibini sahasına iyice kapattı. Snejder'in topları direklerden döndü, kaleye giden şutları Navas tarafından çıkarıldı. Robben'in enerjisi maç boyunca bitmek bilmedi. Maçın penaltılara gitmesini istemeyen Hollanda; fişi uzatmalarda çekmeye çalıştı ancak başarılı olamadı.
Penaltılara gidildiğinde ise akıllardaki soru Hollanda'nın performansının ne olacağıydı. Zira portakallar tarihin en kötü penaltı atma yüzdelerinden birine sahipti. Uzatmaların son dakikasında Van Gaal kalecisi Cillessen'i çıkartıp yerine Krul'u almıştı ve bu değişikliğin turu geçmelerindeki en önemli faktör olacağını belki o bile tahmin etmemişti. Bana göre zaten bu tercihi turnuva başından beri değerlendirmeliydi. Van persie, Robben, Snejder ve Kuyt'ın attığı penaltıları gole çevirmesi tur için yetti çünkü kaleci Krul Ruiz ve Umana'nın penaltılarını kurtarmıştı. Böylelikle portakallar hem yarı final biletinin sahibi oldu hem de "penaltı lanetini" sonlandırmış oldu. Kosta Rika'nın ise küçük çaplı mücizesi burda sona ermiş oldu.
Bu maç hakkında ve takımlar hakkında konuşulacak daha bir çok şey vardı sahada. Örneğin; Snejder'in zeka dolu oyunu, Robben'in tek başına atakları sürüklemesi, Kuyt'ın hiç sorgulamadan verilen her görevi yapması... Kosta Rika cephesinde ise ilk konuşulacak isim kaleci Navas. Bu sezon dünyanın belkide en formda kalecisi olarak buraya gelen Navas; takımı ne zaman ihtiyaç duysa sahne aldı ve takımının turları birer birer geçerek bu başarıyı yakalamasında en önemli rolü üstlendi. Ayrıca turnuva başından beri oynanan sıkı ve disiplinli oyun bu maçta da sahadaydı. Bunun nedenlerinden birini ben şöyle açıklıyorum. Senelerdir kuzey ülkelerinin takımlarının ne kadar disiplinli ve sert olduğundan konuşulur ve bu bilinen bir gerçektir. Kosta Rika'nın kadrosunda kuzey ülkelerinde oynayan tam 6 oyuncu olduğunu ve bunlardan 4'ünün bu turnuvada ilk 11'de forma şansı bulduğunu biliyor muydunuz? Bu disiplini ve sertliği dışında ilerdeki yaratıcı 3 oyuncusuylada pozisyon aradılar, buldular ancak değerlendiremediler. Ama bu turnuvaya adlarını kazımayı başardılar. Her biri performanslarının üstüne çıktı ve ruhlarını ortaya koydu. Bize bu zevki yaşattıkları için onlara teşekkür etmekten başka yapacak bir şey yok sanırım... Hollanda ise adeta "ecel" terleri döktü sahada. Bence oldukça iyi bir oyun oynadılar ancak buna rağmen elenebilirlerdi. Yakaladıkları pozisyonları gole çevirme oranlarını acilen yükseltmeliler. Tabi her zaman bu kadar şanssız olmayacaklarını ve karşılarında her zaman Navas gibi bir kaleci olmayacağınıda düşünürsek bunu kolaylıkla aşabilirler. Yarı finalde rakip Arjantin olacak ve bu genç savunmayla işlerini zor görüyorum. Ancak yediklerinden fazlasını atarak bu takım bir yerlere gelebilir gibi duruyor. Bunun sonucunda maçta az da olsa favori Arjantin denilebilir.
Maçtaki hakem performansı ise tek kelimeyle rezaletti. Özbek hakem Kosta Rikalı Diaz'ı bir türlü oyundan atmadı. Uzatmalarda da Hollanda'dan Indı'yi. Bunun dışında da oyun içindeki basit durumlarda takdir hakkını hep Hollanda'dan yana kullandı. Bu hakem bu performansla çeyrek final yönettiyse; Cüneyt Çakır'ın suçu neydi...
2. yarı sanki oyun yine kaldığı yerden devam etti. Hollanda'nın Robben'le geliştirdiği hızlı ataklar, savunma arkasına Van Persie'ye atılan toplar... Kosta Rika ise ara sıra yetenekli oyuncularıyla gelip tehlike yaratmaya çalıştı. Özellikle Gamboa'nın sağ kanattan bindirmeleri oldukça etkili oldu. Bu yarıda sarı kartların sayısı hızla arttı çünkü Kosta Rikalılar rakibini ancak böyle durdurabildi, en azından yavaşlatabildi. 90+3. dakikada Hollanda'nın yakaladığı net pozisyonda ise olay artık Navas'dan çıkmış,meleklere taşınmıştı. Her iki takımda gol bulamayınca maç uzatmalara taşındı.
Maç boyunca fazlasıyla riskli ofsayt taktiğini ders niteliğinde uygulayan Kosta Rika; uzatmalarda da buna devam etti. Maç boyunca Hollanda'yı 11 kere ofsayta düşürmeyi başardılar. Özellikle uzatmaların 2. yarısında Hollanda rakibini sahasına iyice kapattı. Snejder'in topları direklerden döndü, kaleye giden şutları Navas tarafından çıkarıldı. Robben'in enerjisi maç boyunca bitmek bilmedi. Maçın penaltılara gitmesini istemeyen Hollanda; fişi uzatmalarda çekmeye çalıştı ancak başarılı olamadı.
Penaltılara gidildiğinde ise akıllardaki soru Hollanda'nın performansının ne olacağıydı. Zira portakallar tarihin en kötü penaltı atma yüzdelerinden birine sahipti. Uzatmaların son dakikasında Van Gaal kalecisi Cillessen'i çıkartıp yerine Krul'u almıştı ve bu değişikliğin turu geçmelerindeki en önemli faktör olacağını belki o bile tahmin etmemişti. Bana göre zaten bu tercihi turnuva başından beri değerlendirmeliydi. Van persie, Robben, Snejder ve Kuyt'ın attığı penaltıları gole çevirmesi tur için yetti çünkü kaleci Krul Ruiz ve Umana'nın penaltılarını kurtarmıştı. Böylelikle portakallar hem yarı final biletinin sahibi oldu hem de "penaltı lanetini" sonlandırmış oldu. Kosta Rika'nın ise küçük çaplı mücizesi burda sona ermiş oldu.
Bu maç hakkında ve takımlar hakkında konuşulacak daha bir çok şey vardı sahada. Örneğin; Snejder'in zeka dolu oyunu, Robben'in tek başına atakları sürüklemesi, Kuyt'ın hiç sorgulamadan verilen her görevi yapması... Kosta Rika cephesinde ise ilk konuşulacak isim kaleci Navas. Bu sezon dünyanın belkide en formda kalecisi olarak buraya gelen Navas; takımı ne zaman ihtiyaç duysa sahne aldı ve takımının turları birer birer geçerek bu başarıyı yakalamasında en önemli rolü üstlendi. Ayrıca turnuva başından beri oynanan sıkı ve disiplinli oyun bu maçta da sahadaydı. Bunun nedenlerinden birini ben şöyle açıklıyorum. Senelerdir kuzey ülkelerinin takımlarının ne kadar disiplinli ve sert olduğundan konuşulur ve bu bilinen bir gerçektir. Kosta Rika'nın kadrosunda kuzey ülkelerinde oynayan tam 6 oyuncu olduğunu ve bunlardan 4'ünün bu turnuvada ilk 11'de forma şansı bulduğunu biliyor muydunuz? Bu disiplini ve sertliği dışında ilerdeki yaratıcı 3 oyuncusuylada pozisyon aradılar, buldular ancak değerlendiremediler. Ama bu turnuvaya adlarını kazımayı başardılar. Her biri performanslarının üstüne çıktı ve ruhlarını ortaya koydu. Bize bu zevki yaşattıkları için onlara teşekkür etmekten başka yapacak bir şey yok sanırım... Hollanda ise adeta "ecel" terleri döktü sahada. Bence oldukça iyi bir oyun oynadılar ancak buna rağmen elenebilirlerdi. Yakaladıkları pozisyonları gole çevirme oranlarını acilen yükseltmeliler. Tabi her zaman bu kadar şanssız olmayacaklarını ve karşılarında her zaman Navas gibi bir kaleci olmayacağınıda düşünürsek bunu kolaylıkla aşabilirler. Yarı finalde rakip Arjantin olacak ve bu genç savunmayla işlerini zor görüyorum. Ancak yediklerinden fazlasını atarak bu takım bir yerlere gelebilir gibi duruyor. Bunun sonucunda maçta az da olsa favori Arjantin denilebilir.
Maçtaki hakem performansı ise tek kelimeyle rezaletti. Özbek hakem Kosta Rikalı Diaz'ı bir türlü oyundan atmadı. Uzatmalarda da Hollanda'dan Indı'yi. Bunun dışında da oyun içindeki basit durumlarda takdir hakkını hep Hollanda'dan yana kullandı. Bu hakem bu performansla çeyrek final yönettiyse; Cüneyt Çakır'ın suçu neydi...
Etiketler:
Futbol
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder