Blogger tarafından desteklenmektedir.
8 Ocak 2016 Cuma

Efes Fırsat Tepti (Lokomotif Kuban 78-77 Anadolu Efes)

   Temposu düşük bir maç başlangıcı oldu. Karşılıklı boş dönülen hücumlar, kaçan atışlar skorun kısır ve yakın kalmasını sağladı. Kuban İspanyol uzunu Claver önderliğinde çembere giderek kolay sayı çıkartmaya başladı. Oyunu sürekli hızlandırmaya çalıştılar. Böyle bir oyunda Efes'in galibiyet şansının azalacağını düşünen Bartzokas, işi iyice yokuşa sürdü. Düzensiz hücumlar ve tahmin edilemez şutlarla Efes'in dengesini bozmaya çalıştılar ancak temsilcimiz bu noktalarda ayakta kalmayı başardı. Zira düzensiz oyunu ve hücumu Euroleague'de en iyi ve kaliteli biçimde uygulayan Efes, kendi tuzağına düşmedi. Granger'in hücumda aldığı sorumlulukla birlikte savunmada iyi pozisyon alınca Efes; ilk yarıyı önde bitirmeyi başardı. Doğrusunu söylemek gerekirse bu skorda Efes'in iyi oyunundan çok Kuban'ın kötü performansının payı daha büyüktü. Delaney'in yönettiği hücumlar dışında hiçbir üretimi olmayan ve bu sene Euroleague'nin sürpriz takımı olmalarını sağlayan dirençli savunmadan yoksun mücadele veren ev sahibi, 2. yarının başlarında toparlanmaya başladı. Ancak Efes çok geçmeden kontrolü tekrar eline aldı. Kaos basketbolunu en iyi icra eden takımların başında gelen Efes; genellikle sete set hücumlardaki başarısıyla bu maçtaki farkı yarattı. Zira rakip Kuban'ın tek hücum silahı bire bir hücum ve Delaney idi. O da bu maçta ara ara sahne alınca Kuban maç genelinde durgun bir görüntü çizdi. Maçın bitimine 4 dakika kala ilk defa öne geçen ev sahibi, bu dakikadan sonra şansının da yardımıyla maçta kalma olasılığını bir anda arttırdı. Maçın en kritik noktalarından birinde ilk kez öne geçmelerine rağmen; bunu koruyamadılar ve üstünlük sürekli el değiştirdi. Maçın sonlarında savunmalar dahada sertleşti ve maçın sonucunu serbest atış çizgisindeki başarı belirledi. Aslında Kuban için buna serbest atış çizgisindeki "başarısızlıkta" denebilir. Zira Kuban maçın maçın son saniyelerine 1 sayı farkla önde girerken Draper; kullandığı 2 serbest atışı da kaçırdı. Efes'in eline bir kez daha kazanma şansı geldi ancak son hücumdaki yanlış tercih elimizdeki maçı vermemizi sağladı. 78-77 maçı kaybetti Efes ve Top 16'daki ilk mağlubiyetini almış oldu.
   Maç boyunca sanki kazanmamak için elinden geleni yapan bir Kuban vardı ve biz elimizdeki fırsatı teptik. Geçen hafta evimizde sıkıntı yaşadığımız Kızılyıldız maçını son topta kazandık ancak bu sefer son topta üzülen taraf biz olduk. Eğer rakibin kötü ve bizim nispeten iyi olduğumuz bir maçı kopartamayıp son topa bırakırsak olacak 2 olasılığa da açık olmamız gerekli. Bu seneki Efes'de maalesef bizi buna alıştırdı. Çok yaralayıcı bir mağlubiyet oldu Efes için. Böylesine işlerin yolunda gittiği bir günde deplasmanda Kuban'ı yenmek ekstra bir galibiyet, dahada önemlisi ekstra bir moral olacaktı. Hak ettiğimiz bir maçı kazanamadık dersek bu yanlış olur. Evet, oyun üstünlüğü sürekli bizdeydi ve kazanmaya yakın olan taraf sürekli biz göründük ancak maç sonu istatistiklerinde daha az ribaund alan, daha az asist yapan ve daha çok top kaybeden tarafta bizdik. Sonuç olarak; Efes'de hala bazı şeyler yolunda gitmiyor. Bugün kazanmış olsakta aynı şeyleri söyleyecektim. Ve bu konuda İvkovic artık bir şeyler yapmak zorunda. Çünkü bu kadro bir Final Four kadrosu ve eğer oralarda olamazsa tek sorumlusu da Sırp koç olacaktır...

0 yorum: