Sayfalar
Blog Archive
-
▼
2016
(11)
-
▼
Ocak
(8)
- Fener Kayıpsız Devam Ediyor (Fenerbahçe 86-73 C...
- The End (Osmanlıspor 3-2 Galatasaray)
- Eşsiz Türk Gecesinde Galip Fenerbahçe (Darüşşafa...
- Efes Zagreb'de Kayıp (Cedevita Zagreb 84-80 Anad...
- Efes Fırsat Tepti (Lokomotif Kuban 78-77 Anadolu...
- Fenerbahçe Belgrad'ı Susturdu (Kızılyıldız 65-88...
- Karşıyaka Evinde Çok Rahat (Pınar Karşıyaka 81-...
- Beşiktaş İçin En İyi Savunma: Hücum (Beşiktaş So...
-
▼
Ocak
(8)
Blogger tarafından desteklenmektedir.
22 Ocak 2016 Cuma
Eşsiz Türk Gecesinde Galip Fenerbahçe (Darüşşafaka Doğuş 100-106 Fenerbahçe)
12:51 | Gönderen
Unknown |
Kaydı Düzenle
Türk gecesinde maça Fenerbahçe oldukça iyi başladı. Hücumda iç-dış dengesini yakaladı ve çok yüzdeli şutlar kullandı. Her zaman bahsettiğimiz Fener uzunlarının pas yeteneği bu noktada öne çıktı. Darüşşafaka'da maça oyun kurucu pozisyonunda Mehmet ile başladı. Dixon'a inanılmaz bir baskı yaptı Mehmet ancak onun bireysel yeteneğiyle attığı 5 üçlük isabetine engel olamadı. Bu noktadan sonra hücumda işler adeta çığırından çıktı. Sarı lacivertliler ilk çeyrekte 7/9 üçlük buldu. Buna karşılık vermeye çalışan ev sahibinde ise hücumda toplar hep Mehmet'in elinde kalmaya başladı ve ya Mehmet sürekli sorumluluk alarak hücumları kendisi kullanmaya başladı. Bu noktada Mehmet'in, hücumda çok daha etkili oyuncular varken bu kadar top kullanmasını "haddini bilmemek" olarak açıklayabiliriz. İkinci periyotta da Daçka'nın sahadaki beşini arama çalışmaları devam etti. Koç Oktay Mahmuti, maç başından itibaren süren Fenerbahçe fırtınasını durdurabilmek adına fazlasıyla rotasyona gitti. Bu noktada Fenerbahçe'nin skorda önde olması nedeniyle yaptığı rotasyonlar varken; Daçka'nın hala ideal beşini bulmak adına yaptığı rotasyon; işte üzerine düşünülmesi gereken noktada maçın sonunda yine bu olacaktı. İlk yarıda tam 62 sayı attı Fenerbahçe ve bu skor, Eurolague'de ilk devrede ulaşılmış en yüksek skor oldu. Bu rekorun geçen seneki skor potansiyeli daha yüksek takımla gelmemesi ve bu seneki savunmaya daha yatkın kadroyla gelmesi de oldukça ironik...
Üçüncü periyotla birlikte yine değişen fazla bir şey olmadı. Savunmalar yine ikinci planda ve skor yine fazlasıyla yüksekti. Bu noktada da Fenerbahçe'nin artı noktası farkın tek hanelere inmesine izin vermemesiydi. Udoh-Vesely ikilisi hücumda alıştığımız gibi müthişti ancak savunmada alıştığımız blokları ve net ribaundları yoktu. Bu da Daçka'nın Fenerle skorda yarışa girmesini kolaylaştırdı. Son çeyrekte inanılmaz bir maç sonunun bizi beklediğini tahmin edemedik. Fark sürekli 13-18 arasında gidip geldi ancak son 2 dakikada Daçka uzun bir aradan sonra farkı tek hanelere indirmeyi başardı. Maçın bitimine son 1 dakika kaldığında ise Daçka farkı 4'e kadar çekmişti bile. Fenerbahçeli oyuncuların "maç bitti" havasına girmesi ve Daçka'nın son anlardaki savunma gayreti bunun en büyük nedenleriydi. Bütün bunlara rağmen tecrübesi ve kadro kalitesiyle Fenerbahçe son saniyeleri daha iyi oynayarak bu tarihi geceden galip çıkmayı başaran taraf oldu.
İki takımda karakterinin dışında bir maç oynadı. Her iki tarafta Euroleague kulüp tarihlerindeki en yüksek skorlara ulaşmış oldu. Eşine zor rastlanacak bir maç oynandı ve bu senenin bir maçta en yüksek skoruna ulaşıldı. Bu maç her iki takımın geleceği içinde asla bir ölçü olmayacaktır.
Daçka'da en büyük eksiklik serbest atış yüzdesi oldu. Eğer daha yüzdeli oynamış olsalardı; bu maçı kazanma şansları olabilirdi. Yinede bu mağlubiyetten çıkarılabilecek çok önemli dersler var. Darüşşafaka bir Euroleague maçını atarak kazanamaz. Bunu bir kez daha herkes görmüş oldu. 100 sayı atıp yinede kazanamamakta bunun en büyük kanıtı olsa gerek. Savunma ve sertlik bu takımın vazgeçilmezleri olmalı. Bunun dışında Ocak ayının son günlerini yaşadığımız şu günlerde hala bir kadro bütünlüğünün sağlanamamış olması da ayrı bir sorun. "Kim, nerede, ne zaman, ne yapacak" sorularının cevabı hala yok. Bu maçta Ender, Gordon ve Emir kenardan gelip skorun neredeyse yarsını ürettiler. Takımın son anlardaki yıldızı Harangody ise maç boyunca ortalarda yoktu. Bu sıkıntıların çözülemeyeceği artık belli. Bu noktadan sonra bunu kabullenip yola devam etmek gerekiyor tabi bu dörtte sıfırdan sonra hala bir yol kaldıysa...
Fenerbahçe'de bu gece negatif noktalar, savunmadaki yumuşaklık, kolay sayılara izin vermek ve maçı bir türlü koparacak noktaya getirememekti. Arada böyle maçlar oynanabilir ve bu maçlarda çokta fazla yanlış aramamak gerekli. Zira iki takımında bu sezon bir daha böyle bir maç oynamayacağı oldukça açık. Hatta Euroleague'de de istisnalar arasına giren bir maç oldu ve eşine rastlamak zor olacak. Bence konuşulması gereken nokta; hala bazı oyuncuların kendine gelememesi ve maçın sonundaki geri dönüşe izin verilmesi. Konsantrasyon bir anda düştü ve takım adeta "maç bitti" havasına girdi. Buna rağmen kalitesi ve tecrübesi maçı kazanmasına yetti ancak kendisi gibi tecrübeli ve kaliteli bir rakip olduğunda bu son saniyelerdeki düşüşe bir daha izin vermemek şart. Kalinic ve Sloukas'ın da bir an önce rotasyonda etkili olması gerekiyor. Takım ne zaman rotasyona başlasa oyun düşmeye başlıyor ve Fenerbahçe'nin sahadaki rahatlığı bir anda ortadan kayboluyor. Kenardan gelecek skor katkısı da bundan sonrası için oldukça önemli. Zira parkeye çıkan ilk beşteki bütün oyuncular halihazırda maçı çift hanelerde tamamladı. Yorum yapması güç ve karmaşık olan bu maçta yinede değişmeyen tek kavram; Fenerbahçe hala harika...
Etiketler:
Basketbol
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder