Blogger tarafından desteklenmektedir.
28 Ocak 2016 Perşembe

Fener Kayıpsız Devam Ediyor (Fenerbahçe 86-73 Cedevita Zagreb)

   Fener, son Eurolegue maçının aksine mücadeleye çok sert savunmayla başladı. Bu savunmanın da çok alışılmadık bir ilk beşle gelmiş olması da oldukça önemliydi. Sloukas-Hickman ikilisi ilk beşte sahaya çıktı ve kağıt üstünde kolay olan bu maçta onların takıma yeniden kazandırılmaya çalışılması açıkça ortadaydı. Vesely'nin belindeki sakatlık sebebiyle tam randımanlı performans verememesi, pota altında Udoh'a daha fazla iş düşmesinde sebep oldu ancak Udoh bu zor görevi iyi sırtladı. Hücumda bulduğu sayılar ve savunmada bozduğu atışlarla Vesely gibi bir oyuncunun yokluğunu aratmadı. Oyundan çıkarken aldığı alkış ise bunu kanıtlar nitelikteydi. Bunun yanında Hickman'ın asistleri ve deliciliği hücumda ön plana çıktı. Savunmadaki sertliğin izahı, periyot sonunda yalnızca 12 sayı yenmiş olmasıyla bir kez daha yapılmış oldu. İkinci periyotta Fener'in hücum akışkanlığı ve parke paylaşımı azaldı. Udoh'un faul problemi de buna eklenince savunma sertliği oldukça azaldı. Vesely'nin de sakatlığı nedeniyle en verimli gününde olmaması; savunmada düşüşe neden oldu. Bu periyota yalnızca 2 faul yaptı sarı lacivertliler ve potalarında 21 sayı gördüler. Hücumda da yalnızca bireysel çözümlere kalan Fener, 2. periyotta yalnızca 13 sayıda kaldı. Ömer ve Kalinic'in oyunda olduğu dakikalarda farkı eriten Cedevita, devre arasına yalnızca 7 sayı geride gitmeyi başardı.
   Maçın 2. devresi Fenerbahçe'deki kötü görüntü devam etti ve fark 2'ye kadar indi. Özellikle Pullen, kullandığı "şuursuz" atışları sokmayı başardı ve takımının oyunda kalmasında önemli rol üstlendi. Maç boyunca alıştığımızın dışında hücum ribaundu verdi Fener ve bundan kaynaklanan 2. şans basketleri can yaktı. Tam 28 sayı yedi Fener ve bu skor, bu sene Fenerbahçe'den görmeye alışık olmadığımız bir durumdu. Bu durumu sağlayan da; Walker ve Pullen'in "fütursuzca" kullandığı atışlar oldu. Cedevita, her geçen dakika maça daha fazla inanmaya başladı. Sürekli oyunda kaldılar ve bu onların bu sezon Euroleague'de en büyük farklarıydı. Bunun kaynağı ise periyot sonunda farkı 1'e kadar çekmeleri olsa gerek...
   Son çeyrekte Fener bir anda vites arttırdı. Datome önderliğinde hücumda neredeyse hiçbir hücumdan boş dönmedi Fener ve farkı yeniden çifte hanelere çekmeyi başardı. Skorun yakın olduğu ve her topun "el yaktığı" bu dönemde Datome'nin aldığı bu sorumluluk ve bulduğu sayılar onun kalitesini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu dakikadan sonrada Hickman-Sloukas ikilisinin etkili oyunu başladı. Bu ikili hücumda işlerin sıkıştığı anlarda skor buldu ve takımlarını önde tuttu. Sıkıntılar yaşanan ve zaman zaman "acaba" dedirten bu maçı Fenerbahçe 13 sayı farkla kazanmayı başardı.
   Cedevita bu maçta yine kendisinden beklenen her şeyi sahaya yansıttı. Savaştı ve inandı. Maçın başlarında Fenerbahçe'ye fazla saygı duysa hatta biraz korksa da; maç boyunca skorda kaldı ve çoğu takımın ulaşamayacağı bir noktaya erişti. Maç sonunda tecrübe ve kadro kalitesi farkıyla yenildi belki ama bu grupta çoğu takımın canını yakabileceğini bir kez daha kanıtladı.
   Fenerbahçe'de ise bu maç belkide Hickman'ın dönüşü oldu. Uzun süreli sakatlığından sonra bu maçta ilk defa mental eşiğini aştı ve rotasyonda önemli rol alabileceğini gösterdi. Sloukas ise formsuz görüntüsünden sıyrılıp; Dixon'un verimsiz olduğu bugünde takımını başarıyla yönetti. Bu maçın bu kadar zorlu geçmesinin en önemli nedeni; formsuz ve sakatlığını yeni yeni atlatan oyuncuların tekrar takıma kazandırılmaya çalışılmasıydı. Bu noktada da koç Obradovic'in ne kadar büyük bir koç olduğuna yine hepimiz şahit olduk. Maç sonunda canımız yinede sıkıldı. Sloukas ve Antic sahayı sekerek terk etti. Sakatlıklarının ciddiyeti testler sonunda netlik kazanacak ancak Antic'in sakatlığı daha ciddi görünüyor. Bu noktada halihazırda uzun rotasyonunda sıkıntı yaşayan Fener'e bir transfer gerekebilir. Hem şutör hem pasör hem de savunmada sertlik yaratan bir oyuncu olan Antic'in yeri, transfer havuzunun dar olduğu bu tarihte nasıl doldurulur bilinmez ancak benim aklıma bir isim geliyor; Brent Petway. Sassari ile birlikte Eurocup oynayan ve buralara "fazla" gelen bir oyuncu Petway. Şutör, pasör, tecrübeli ve Antic'in aksine fazlasıyla atletik olmasıyla bu noktada düşünülebilecek bir oyuncu. Transfer şartları konusunda en ufak bir fikrim yok ancak yapılabiliyorsa hemen yapılmalı...

0 yorum: